Liberal Konsey

5.09.2005

Alıntılar

Radikal'in bilgi işlem köşesi sorumlusu geçen haftaki yazısında blogların gazeteleri bitireceğinden bahsetmiş. Biz de bir gün böyle olur muyuz dersiniz. "Gazete bitiren blog"; "Bir vuruşta 7 gazeteyi bitirmişler."
Bu arada günlük bir gazetede Constantin Brancusi'nin "Havadaki Kuş" (Bird in Space) heykelinin bir açık arttırmada satıldığı fiyatla dünya rekoru kırdığını okudum. Havada kuşu nasıl durdurmuş diye merak edip (serde mühendislik var ya) bir fotoğrafını buldum. Kuştan çok muza (kaide üzerinde dik durdurulmuş) benzetsem de bir şeyler anlatıyor, fakat benim anlamıyor olabileceğimi bilecek kadar olgunsam ve birimiz bir anlam verebildiği takdirde bunu "kutlu blog"umuzun bir köşesine yerleştirmeyi önersem ne dersiniz? Anlayanlara sofistike, anlamayanlara dekoratif düşüncelerle yapılmış izlenimi vermek için hani...

5.08.2005

Etyen ve Osmanlı Devleti

Etyen Mahçupyan dünkü yazısını ATV'deki tartışmaya, bu günkünü de Ermeni konusuna kendi adına nokta koymaya ayırmış. Özellikle bu günkü yazı, benim Türk basınında gördüğüm en sağlıklı değerlendirme. Bu arada Mahçupyan'a ATV'deki programda "Siz bunları burada söyleyebiliyorsunuz, ama bir Türk Ermeni Televizyonunda bunları söyleyebilir mi?" gibi garip bir soru yöneltildiğini siz söylemiştiniz. Belirtmeden geçemeyeceğim, acaba bu anlayışta birisi Osmanlı devletinin yönetim tarzını doğru anlamış olabilir mi? Veya sadece Türk milliyetçisi olduğunu iddia ettiği ve ülkenin de adında "Türk" geçtiği için otomatik olarak Türkiye'nin çıkarına fikirler üreteceğini sanan, etnik kökenlerde ve 19. yy tartışmalarında kalmış bu zihniyet kendi geçmişimizi ve Osmanlı'yı sahipleneceğiz diye insanları faşist Talat Paşa'nın her yaptığını sahiplenme noktasına getirebilir mi?Osmanlı'nin son dönemlerinde kültürel tekilliği ve ulus devleti öngören düşüncelerin etkisinde kalmış gruplar maalesef ortaya çıktı bir şekilde ve modernizm öncesi Osmanlı'nin cokkulturlu yönetim ideali yerini ırkçılığa varan bir otoriterliğe, bir tür faşizm programı olarak ittihat ve terakkiye bıraktı. "Babıali baskını" denen bir darbeyle gayri meşru biçimde iktidara gelen ve Türk kökenli 90 bin insanını da hırs uğruna gidip Sarıkamış'ta soğuktan öldüren bu adamlar ülkeyi dünya savaşına çektikleri yetmiyormuş gibi başka şekilde çözüm bulmaları gereken kışkırtma eylemlerine de tehcir ile cevap vermeye çalıştılar, bu yüzden bu adamların hatalarını savunma tutumu Osmanlı'yı savunmakla falan açıklanabilecek bir şey değildir.Osmanlı devleti Talat veya Enver Paşa değildir, ve bunu böyle sanan adam tarihçi değil, olsa olsa hortlamış bir ittihatçıdır ve Osmanlı'nın ihtiyacı olan son şey de bir ittihatçının onu kurtarmaya çalışmasıdır.

Sonrası...

Bir pazar günü, saat sabahın 5'inde bir rüzgar esiyor hafiften... Ve sessiz bir odanın pencere kenarında, koltuğuna sinmiş bir adamın parmaklarında bir blog başlıyor...

Bir rüzgar esiyor hafiften, ve bunu beklermişçesine başlıyor blogun satırları ilk kez aşağı doğru kaymaya, yavaşça ve sabırla... Ve her iyi başlangıç gibi elbette, uykusuz bir gecenin sonrasında...