Liberal Konsey

10.17.2005

Felsefe-uzun uzun uzun

“Dedim dedi” olayina girmek istemiyorum, ama zorunluyum anlasilan. Ben anladigim kadariyla cevap veriyorum, ki hem katilmadigim gorusler var yazida, hem de bana yonelik olarak iletiliyor, ve bir de ongoru var gene benim sahsi okuma aliskanligimla ilgili, yazacagim yazi dogal olarak cevap uslubunda sekilleniyor, bunda alinacak bir sey yok. Sana ozel bir sey de yok, kim bu kadar yorucu mesajlar atsa ve tekrarlar yapmak zorunda biraksa boyle gitmeye baslarim. Sen bana bakma, sabirsizligima veya bikkinligima ver.
Benim seni yanlis anlamam nereden kaynaklaniyor bilmiyorum, onceki yazilarinda tartismayi liberteryenizm-liberal demokrasi karsitligi olarak gordugunu anlatmissin ve liberteryenizm’den degil liberal demokrasi’den yana tavir koymussun (birer isim olmanin otesinde bunlar ne demek? Bir de bana diyorsunuz, cephe acmak falan, bu da herhalde sey: daha bariscil bir sekil: “liberteryenler soldan bir uzun hava topuyla ataga kalkti, liberal demokratlar kademede dikkatli…). Burada kendini libdem olarak konumlandirirken liberteryenlerin temsilcisi olarak da beni koyuyor gibisin basindan beri. Sonra bana Nozician, ki liberteryenizm denince en cok akla gelen isim, argümentasyon yaptigimi soyluyorsun ve bu dilin tavsadigini cunku benim baska kaynak okumadigimi soyluyorsun. Bu arada sürekli ”true believer”lar geciyor, bunlardan da kast edilenler ilgili liberaller ki onlarin tartismadaki temsilcisi ben oluyorum dedigim gibi. True believer’larla ilgili tutarlilik ve kendi icinde kapalilikla ilgili elestiriler geliyor ard arda, liberteryenlerin de true believer olmalarini baska baska isimler altinda surekli sozkonusu ediyorsun, Popper’dan örneklerle bunun böyle olmamasi gerektigi vs soyleniyor, Emerson’dan tutarliligin küçük akillara has oldugu naklediliyor, ki burada tutarliligin true believer ve dolayisiyla liberteryen dusunce oldugu imalari yapiliyor, bunlar bir yazinin degil kac haftanin sohbetlerinin ve hemen butun yazilarin ortak konusu. Bunlari anlatmiyor musun? Peki bunlarin hepsi bir arada ne demek o zaman? Tum bunlari soyleyip soyleyip karsindaki insan “sen sunu mu dusunuyorsun yani” dediginde “Yoo, oyle demek istemedim.” O zaman en belirgin ve acik olani senin kendi cumlenle soyleyeyim.:
---------
“ama salt özgürlükçü olmakla özgürlükçü-demokrat olmak arasında fark var,kabul edersin...dediğin gibi salt özgürlükçülük diye yola çıkanı hiçbirşey kesmez gider de gider...teorik tutarlılık bakımından gitmek de zorundadır”
------------
Bunlar yanlış işte. teorik tutarlılık insanı yanlış bir yere götürüyorsa insan yanlış yerden başlamış demektir. Doğru yerden başlamış birisi de yanlışa sapmışsa aslında tutarsızlik yapmistir bir yerde. O yüzden mülkiyet hakkına inanan insanın otomatik olarak liberteryen-anarkocappy-anarşist (belki sonra nihilist) diye gitmesi gibi bir zorunluluk yoktur, sen vardir diyor ve bundan kacinmak icin yol olarak libdem olmayi oneriyorsun, Ben senin yukarida yazdiklarindan “anarsist olmak çok marjinal olduguna göre tutarsız kalacak da olsak, baska görüsleri demokratlıgın bir geregi olarak, ikna olmasak da kabul etmemiz gerekir.” gibi bir şey cikarsiyorum, bunu boyle soylemesen de kimse baska bir anlam cikaramaz, yok cunku baska bir anlami. İkna olmadigim gorusu niye kabul edeyim diyorum, cevap yok ya da acik fikirli olmam gerektigi gibi seyler ve alintiladigim cumlenin bulundugu yazida gecen Emerson ornegi geliyor; olgular uzerinden gidelim diyorum; muteahhit vs elestirel ornekleri, cogunluk taleplerini dikkate almamizin nesnel sart ve orneklerini gene ben veriyorum, ama bir "katiliyorum" geliyor, sonra bir sey yok, gene kendim yaziyorum kendim okuyorum. Bana “sen Nozickian dili yanlis kullaniyorsun” desen anladim da, oyle demiyorsun, ve genel olarak “kendini kisitlayan ve baska fikirlere acik olmayan liberal egilimden” bahsediyorsun yazilarinda elestirel olarak. Bu durumda ben de sana diyorum ki “kendini Nozickle kisitliyorsun” demenin bir elestiri olarak kabul edilebilmesi icin ayni anda “Nozick’in kendisine de bir elestiri getiriyor” olman gerek, ya da benim Nozick'i nerede yanlis interpret ettigmi aciklaman gerek, bu olmuyorsa Nozick’in argumanlarini benim sozlerim arasinda teshis edebiliyor olman benim sozlerimi refüze edebilecegin anlamina gelmez diyorum. Nozick karsimiza ciksaydi ne diyecektik? “Kendini Locke ile kisitlama.” mi? Peki nereye kadar gidecek bu?
Lutfen o zaman kurdugun cumlelere ve sectigin kelimelere dikkat ediver. Senin dusuncelerini onlardan cikarsiyoruz cunku.
Benim tutarsizligima gelince. Ben tutarliligi gereksiz bir sey gibi gormedigim icin tutarli dusunceler savunmak gibi bir amacim var, dini vs konularin hepsiyle ilgili tutarli olmaya calisirim her zaman, eger tutarsizlik oldugunu hissedersem bunun da uzerinde dusunurum. Baska birisinin benim dini goruslerim ile siyasi goruslerim arasinda tutarsizlik gormesi kendi gorusudur. Bu benim “tutarliligin geregine inanmadigim ve Emerson’a katildigim” olarak yorumlanamaz dogal olarak. Tutarsizlik vardir diye kabul etmis degilim ki veya varsa bile onun varligini savunmus degilim ki ben?
Klasik bir İslam alimi deyince aklina gelen cerceveye uygun bir usluba sahip degilim anlasilan. Degilim, cunku İslam alimi degilim, her seyden once; ve Islam’dan bahsetmiyoruz, kimseyi yanlis yonlendirmeyeyim diye mutedil olmama gerek yok. Ote yandan yakin oldugum insanlarla bir web forumunda tartisiyorum, burada boyle bir klasik İslam alimi uslubunda kendimi kilitlememe gercekten gerek var mi bilmiyorum?
Bilim meselesi de soyle: Her seyden once ben bilimsel gelismelerin ekonomik kalkinmanin sanatta veya hayatin baska alanlarinda ortaya cikardigi gelismelerden farkli olduguna inanmiyorum. Bu yuzden bilimdeki gelismelerin, bilimin felsefeden ayrilmasinin sonucu oldugu tezi sinirli bir dogruluga sahiptir, bilimin felsefeden ayrilmasi gereklidir, ama yeterli degildir ve ortadan kaldirilmasi cok daha zor baska gerek sartlar vardir, o gun orada bu gerek sartlardan sadece biri olarak o sozu soyledim. Sen bunun bir gerek sart olmadigina inandigina gore daha ayrintiya inmeden neden gerek sart oldugunu ve bu dusuncenin niye gayri-islami falan olmadigini anlatayim. Felsefe derken kast ettigim, tahmin edebileceginiz gibi bilim felsefesi, siyasal felsefe vb degildi, cunku bunlar artik bugun sadece analitik tezlerden ibaret olduklarinda kabul ediliyorlar, yani bunlar artik mantik’in siyasal tezlere uygulanmasindan baska bir sey degil. Oysa eski donemin felsefesi bu olmak zorunda degildi, mesela su adresten evrenle ilgili goruslerine bakarsaniz bu kafadan atma keyfi mukemmelik tanimlarina uydurulmus dusuncelerle bir yere varilamayacagini, tersine saplanilacagini tahmin etmek zor degil. Ya da Pisagor’a iliskin su anlamsiz ifadelere bakalim:

--------------
Pisagor öğretisi evrende herşeyin bir sayı ile (özellikle tam sayı) özleştiğini öne sürer. 5 rengin, 6 soğuğun, 7 sağlığın, 8 aşkın nedenidir. Düzgün geometrik şekiller de pisagorculukta önemlidir. Pisagor yeryüzünün düzgün altıyüzlüden (heksahedron), ateşin piramitten, havanın düzgün sekizyüzlüden (oktahedron), suyun yirmiyüzlüden (ikosahedron) yaratıldığına inanır.
-----------
Bu sacmaliklar bilimin gelismesine ne katkida bulunmus ki? Gayet acik olmadigi. Bu yuzden bilim, bu tur analitik olmayan felsefeden ayrildigi oranda bilimdir. Modern anlamiyla matematik Descartes’la baslamistir ve matematik, tum bilimlerin teknolojik altyapisidir. Bu gorus modernist ya da pozitivist degildir. Pozitivizm, pozitif bilimlerin tek yol gosterici olmasi gerektigi anlamina gelir. Modernizm ise insan beynine paradigmatik bicimde kazinmis, yani bilincinde olunamayan, gecen zamanin, yillarin sosyal düzende hep pozitivizm lehine isleyecegi yonunde bir beklenti ve surec algisidir.
Pozitivist degilim, cunku bilimin, ozellikle de sosyal bilimlerin aciklamalarinin sinirlari vardir, baska yol gosterici kabul etmiyor dahi olsalar insanlar bu sinirlari kabul ederler, dolayisiyla dini inanclara guvenmek veya guvenmemek bir tercih meselesidir, ama sinirsiz bir pozitif bilim anlayisina inananlara pozitivist denir, tutarsizlikla bunun bir ilgisi yok. Eger protestanlik oncesi skolastik bir hristiyanliga inaniyor olsaydim, bu skolastik dusuncenin bilime katki yapmadigini soylemem bir tutarsizlik olabilirdi, ama ben o donem hristiyanligini, sirf onun adi “din” olarak gectigi ve Islam’in da adi “din” olarak gectigi icin savunmam gerektigi gibi bir seye inanmiyorum. Boyle bir bakis senin dusundugunun aksine İslami degil “anti-pozitivist” olarak nitelendirilebilirdi ancak, ve sadece hristiyanligin sorununu gereksiz yere kendi ustune alinan bir Muslumanca dile getirilebilir. Bir musluman olarak dinlere disaridan degil Islam dininin icinden bakmam ancak tutarli olur. Ne yapayim iki farkli insan grubu benim dogruluguna inanmadigim iki farkli inanisin arkasina saklanarak birbirlerini dünyevi bir iktidar mucadelesinde yedilerse. Adama Allah din gondermis, adam egip bukmus “Dunya duzdur, her sey de onun etrafinda doner” gibi bir seyi icine katip kendi de inanmis. Bu adam bilim tarafindan yalanlaninca niye benim onu savunmam tutarlilik olsun. Ya da benim kendi dinime inanmaya devam etmemi niye tutarsiz bir tavira donustursun? Ote tarafta kabak kafali Budistler, totemin etrafinda dans eden kizilderililer, hepsinin kendine gore felsefeleri var, katkilari nedir bilime?
Bunlari boyle bodoslama soyluyorum ki insanlarin her seye disaridan “bilgece” bakmak gibi bir zorunluluklari olmadigi, iceriden, ve kendi oncullerimiz dogrultusunda da bakmaya hakkimiz oldugu gorulsun. Pozitivizm ve Modernizm kendilerine ait bir donemde ortaya cikmis tarihsel kavramlardir. Bugun dinlerin, inanislarin yokolmasi gerektigi gibi dusunce de kalmamistir, ister istemez zamanla yokolacaklari gibi bir beklenti de kalmamistir. Benim pozitivist ya da modernist olmam yasadigim cag itibariyle zaten mumkun degil o yuzden. Ote yandan pozitivist ya da modernist olmayan bir insan da gecmise yonelik olarak bilimin felsefeden ayrildiktan sonra gelistigi gibi bir dusunceyi savunabilir. Bu bir facttir zira, “adami oldurdu” demektir. “adam oldurmek iyidir” ya da “adam nasilsa olecekti” demek degildir. Bugun eskiden felsefe denilen ve ciddiye alinan bir sürü sey sadece lise felsefe kitaplarinda kaldi ve insanlarin kafasini karistiriyor, bilim olarak da kabul edilmiyor. Buna karsilik pozitif bilimler var ve tamamen ozerk bir hale geldi. Iste bunun boyle olusu o donem basladi ve kimse bunu boyle olmaya zorladigi icin degil, doga ve insana iliskin olgularda keyfi-felsefi tanimlamalar birbirini tutmadigi icin boyle oldu bu. Birbirini tutan tanimlar anlamli ve tutarli bir butun olusturdukca “7 sayisinin sagligi temsil etmesi” gibi Pisagor;’un kendinden menkul tanimlamalari vb elendi gitti. Olay ve benim o gun bu ornekle birlikte ifade ettigim sey budur.
Her neyse, ki zaten bilimin sundan bundan siyrilmasi falan gibi etkiler cok minordir. Cok daha onemli etkiler vardir, ben burada toplumlarin ilerlemesini yonetim modellerine ya da toplumca icsellestirilmis su veya bu davranis kaliplarinin-algilarin degismesine ya da bilim-felsefe ayirimina ve benzeri geyik sosyolojik olgulara baglayarak aciklamayi elbette istemem.

0 Yorumlarz:

Yorum Gönder

<< Home