Liberal Konsey

10.15.2005

faşizmle mücadele ve iç-tartışma

Alper bence çer çöp okuma...Sen benim bildiğim sosyoloji gibi disiplinleri sevmezsin...e bu adamlar sadece sosyolojik bağlamda okunur...MHP ve ülkücü hereket de o bağlamda sosyoloji-politoloji açısından incelenir analiz edilir...Bu hareket ve onun sözde aydınları muhatap alıp incelenmez...Sende zaten farkında olmadan psiko-sosyolojik tahlil yapmışsın ümit özdağ'a...Çok da enfes yapmışsın,aynen katılıyorum...Ben önce usul deyip,bu tip tahliller yapınca,sen bırak usülü-analizi argümanlara-fikirlere geç...bu fikirler doğru mu yanlış mı onu söyle demeye getiriyodun...O zaman Özdağ içinde denir,kardeşim bırak özdağ'ın ABD batmadı derken bilinçdışındaki soysuz kaygılarını...Adam açıklıyor ABD'nin batmadığını ona cevap ver battı mı batmadı mı...Hayır,sen doğru olanı yapmışsın,usül üzerine konuşmadan esas konuşulmaz...Yanlış usülden doğru esas çı-ka-maz...Çok güldüğüm bişey vardır,28 şubat sürecinde Demirel üniversiteleri geziyor,bi üniversitede yüksek lisans ve doktora talebeleriyle görüşüyor,talebeler esas duruşta,Demirel ellerini sıkıyor(bu kadarı bile rezalet)...Sonrada aynen şöyle diyor,talebelere..İslam'ın laiklik ve demokrasiyle bağdaştığını bilimsel açıdan kanıtlayan tezler yazın...Bende koptuydum,şimdi o talebelerden bunu vazife addedip yazan çıkmışmıdır,bilmiyorum...ama dipnotlu,kaynakçalı,çabalı-mabalı bir eser de kaleme alsa o teze tez denebilir mi...yani hukuki tabirle,olay usül yönünden bozulmuştur...esas duruşmasına bile geçilemez...ümit özdağ faşistinin hadisesinde alper de bunu güzel özetlemiş...

Özdağ gibilere iki türlü bakılır...1.reel-politik..bu kafa clear and present danger oluştuturuyor mu...yani oy potansiyeli ve siyasetbilimi bakımından 2.sosyolojik..bu adamlar nasıl böyle olmuş,hangi güdüler bu adamları böyle yapıyor,anlamak-anlamlandırmak dolayısıyla bu garabeti sıhhatli teşhis etmek bakımından...mesela tanıl bora-kemal can'ın çalışmaları bu açıdan epey titizce...Ben eksikler buluyorum biraz ama verdikleri emek mühim..Mesela Bora,bi yazısından ASAM'ı RAND corporation'a ve Özdağ'ı da Graham Fuller'e benzetmişti...Kalıpsal olarak kabaca evet ama o kadar...Fuller'in "future of political islam,2003" kitabını okuduktan sonra fuller'in sağduyulu ve isabetli teşhislere sahip artı islam dünyasına olabildiğince içeriden ve içten bakmaya çalışan bir adam olduğunu anladım..entelektüel kalite ve üslup olarak da Özdağ Fuller'in 10/1'i olsa buna da şükür derdik...Hele Özdağ'ın son 2-3 yıllık performansı alenen faşizm sınırları içinde...MHP genel başkanlığı ve MHP iktidara gelir mi...ikisi de saçma ve imkansız bence..ne clear ne present danger..Özdağ gaza gelmiş o kadar..Ama "faşizme karşı omuz omuza:)" vermek gerektiğine kesin kaniyim...Hala Türkiye için en büyük tehlike bu...Ve yine postmoern çağ realitesine uygun biçimde faşizm de medya-popüler kültür bağlamıda vuruyor...Kurtlar Vadisi her açıdan zihinlere zehir akıtıyor ve reytingleri ortada...AK Partinin gençlik kolu dergisinde bu konuda geniş bir yazı yazmıştım...aslında onu yeniden kaleme alıp,bi daha yazmak lazım...Bu dizide ırkçılık,antisemitizm,cinsiyetçilik,devletçilik,kolektivizm...ne ararsan var,sıradan-faşizm olgusunun net bir tezahürü...

Son olarak Alper'in dediğini 60'lardaki solcu ve sağcıların psikolojisine benzettim...Yani ciddi bir dış düşman var,iç tartışmayı bırakalım dış-düşmana odaklanalım stalin yoldaşı eleştirme zamanı değil şimdi..iç-tartışmalarla vakit kaybetmeyelim...Faşizme karşı birleşik cephe...

Her türden totaliterizmle de mücadele edilir,iç tartışma da yapılır...hatta bu iki çaba birbirini besler...soru hala net pure-libertarian vs liberal-democrat...

hepinize selamlar...

0 Yorumlarz:

Yorum Gönder

<< Home